Eylül ve Kasım 2021 tarihlerinde art arda gelen zamlarla cam fiyatları aşırı yükseldi. 8 mm temperli, 4 mm düz, 8 mm düz ve inşaatlarda kullanılan diğer tüm cam çeşitlerine rekor zam geldi. Cam sektöründe faaliyet gösteren PVC doğramacılar, cam balkoncular, alüminyum doğramacılar, cepheciler ve diğer firmalar da dahil olmak üzere herkes mağdur oldu.

Tedarikçi konumunda olan ara toptancılar da fiyatların yüksekliğinden ve cam bulunamamasından şikayetçi. Son tüketiciler ve müteahhitler ürünleri satın almada zorluk çekmeye başladılar. İnşaat maliyetleri geçen yıla kıyasla çok ciddi oranda artmış durumda. Devlete iş yapan müteahhitlerin de tahütleri yerine getirmekte zorlandıkları bir gerçek.
Düzce Cam ve Şişecam bu süreçten belki de tek olumsuz etkilenmeyen iki şirket konumunda. Şişecam 2021 yılının ilk 9 ayında karını bir önceki yıla %194 yükseltmiş durumda. 2021 3. çeyrekte açıkladığı 9 aylık karı 4.095.674.000 TL; 3. çeyrek karı ise 1.352.543.000 TL. Bu iki firma dışında bütün bir sektör sıkıntı çekerken açıklanan bu kar oldukça düşündürücüdür.
Bu değerli firmamızın kar etmesi elbette istenen bir şeydir ve elbette ihracat yapması ülkemize katkılar sağlamaktadır; ancak iç piyasada devlete, müteahhitlere ve son tüketicilere hizmet veren firmalar çok durumda. Ciddi bir istihdam potansiyeli olan cam balkon, alüminyum ve PVC sektörleri kan kaybediyor. Açıklanan kardan anlaşılan o ki; iç piyasadaki aktörler ciddi anlamda ihmal edilmiş.
İthalatçılar da bu iki yerli firmamıza paralel olarak fiyat ayarlamalarına gittiler. En önemlisi de; cam fiyatlarına gelen zamlar ne döviz kuru ile paralel de enflasyonla. Enerji giderlerinin çok daha fazla etkili olduğu söylenebilir. Bu giderlerin tamamını yansıtmak yerine, biraz daha az kar etmek sureti ile iç piyasadaki alıcılar destelenemez miydi? Bunların hepsi soru işareti.
Cam Fiyatları Neden Yükseliyor?
Ekşi sözlüğe ve şikayet var sitesine kadar düşmüş zam şikayetlerini hemen herkes okumuştur. Milyonlarca lira taahüdü olup da cam bağlantısını yapamadan zam furyasına yakalanan firmalar kara kara düşünüyor. Bu durumun istihdama olan olumsuz etkilerini de göz ardı etmemek lazım. Yoğun iş gücü gerektiren bu sektörler yurtiçi istihdamına önemli katkılar sağlamaktadır.
Pandemi etkisinden dem vuranlar Şişecam fabrikasının 3.Ç 2021 bilançosu hakkında ne diyecekler? Pandemi birilerine yaramış; diğerlerini ise kör kuyularda karanlıkta bırakmıştır. Kuraklığa bağlı olarak bazı ürünlerdeki fiyat artışlarına anlam vermek mümkündür; ancak bazı kalemlerdeki artışların sebebinin farklı olduğu da ortadadır. Bir habere göre, pandemi zamanında dünyadaki para babaları servetlerini 2.2 trilyon dolar arttırmıştır. Bu para hangi yöntemle ve nereden süzülüp gelip onlara yönelmiştir?
‘Big Reset’ derken kastedilen dünya halklarının belirli bir oranda fakirleştirilip birikmiş olan faizli alacakları tahsil etmek midir? Eğer durum bu ise; ortada adı konmamış gizli bir anlaşma var demektir. Bütün bunlar bu yazıyı alan kişinin; yani benim hezeyanlarım da olabilir… ABD’de tarihin en yüksek enflasyon rakamlarına ulaşıldı. Doğalgaz fiyatları tarihi seviyeleri gördü. Ne değişti de doğalgaz fiyatları bu denli arttı? Dünyaya başka bir gezegenden 8 milyar şuurlu canlı daha gelmediğine göre; bu fiyatlar ne ile izah edilebilir?
Biz müşterilerimize fiyat verirken utanır hale geldik. Tedarikçi konumunda olan dev kurumsal firmalarda duygudan bahsetmek mümkün olmadığına göre, onlar bize fiyat listesi gönderirken herhangi bir zorluk çekmemektedir. Bu 3.Ç 2021 bilançosuna kim sevinebilir ki? Büyük soru bu! Son tüketici mi? Cam balkon üreticisi mi? Alüminyum doğramacı mı? PVC doğramacı mı? Müteahhit mi? Konut stoku yapıp da fiyatların artmasına şimdilik sevinenler yok değildir. Bu sevinç, konut balonu patlayana kadar sürecektir.
İhtiyacı olmadığı halde fazladan konut stoklayanlar 1 milyon liraya satın aldıkları konutun 800.000 liraya düşmesini neden istesin. 1 milyona satın aldıkları konuta 1 ay içinde 1.5 milyon lira fiyat belirleyebiliyorlar. Böylece ihtiyaç sahipleri oturacakları tek konutu alma hayalinden elbette vazgeçiyorlar. Yabancı uyrukluların şu an için konut sektörüne bir desteği var; ama bu da bitecek. Bitmeli de zaten!
Bir ülkenin kuruluş felsefesine uygun bir etnik yapısı vardır. Çeşitli etnik gruplar bu ülkeye ruhundan üfler. Vatandaşlar bir duygu ile oluşturdukları bu dokuya bir yakınlık hissederler. Buradan da aidiyet hissi ve sahiplenme ortaya çıkar. Türkiye’miz nitelikli göç veren bir ülke konumuna gelmiştir. Bulunduğu ortama yabancılaşan ve aidiyet duygularını yitiren insan artık bir dünya vatandaşıdır. Menfaati ve duyguları onu nereye yöneltirse; oraya gider.
2., 3., 4, ve 5. konutunu edinenlere kademeli olarak yüksek emlak vergileri getirilmelidir. Konut stokçularının fiyatları arttırması engellenmelidir. İnşaat maliyetlerini dengelemek için de tekel konumunda olan firmalar sıkı bir şekilde takip edilmelidir. Gerekirse bu tekel konumunda olan firmaların bölünmeleri sağlanmalıdır.
Binlerce müşteriye hizmet verdik ve büyük bir aile olduk. Şu an için ailesini üzen asi bir evlat konumunda bir firmayız. Bu fiyatlarla cam balkon, giyotin, cam tavan vb. ürünleri satarken üzülüyoruz. Fiyatlar yüksek olduğu için satamadığımız için yine üzülüyoruz. Bu ailenin diğer fertleri olan çalışanlarımızı da eninde sonunda etkileyecek bir sürece girdiğimizi hissediyoruz. Birileri sesimizi duyup da bu sorunlara çözüm bulur mu; onu da bilmiyoruz.
Ama Almanların Rusya’da işgal ettikleri o meşhur şehirdeki radyo istasyonu gibi yayında kalmaya devam etmeyi çok istiyoruz. Leningrad radyosundaki tik-tak sesleri kentin hala ayakta olduğunun ve düşman tarafından ele geçirilmediğinin bir simgesi olmuştu. Vera İnger’in metronomdan çıkan tik-tak sesini, radyoyu herhangi bir saatte açan herkes dinleyebiliyordu. Biz de 26 yıllık mücadelemize; yaratıcı müsaade ederse, devam edip hizmet vermeye devam edeceğiz.
Bizi aradığınızda telefonun arkasındaki sesi duymaya devam etmenizi umarak yazımızı sonlandırıyoruz. Daha güzel günlerde birlikte olmak dileği ile; Ege Cam Balkon ailesi ve haber yazarı bendeniz…